Seks Diliyle Futbol

30 Eylül 2011 Cuma
0 yorum

Erkekler bizim hayatımızın merkezinde. İş, kariyer, arkadaşlar, hobiler her şey onlardan sonra geliyor. Ama durum erkeklere gelince işler değişiyor. Erkeklerin öncelikler listesinde hepimizin çok güçlü bir rakibi var: Futbol.
Madem bu kadar güçlü bir rakip var karşımızda, onu daha iyi tanıyalım dedim, hem de kendi anladığımız dilden. Şimdi futbolu bir de seks üzerinden dinleyin, kimbilir belki seversiniz bile.
 Futbol sekse çok benzer, çünkü...
1.    İkisinde de önemli olan iyi oynamak değil, gol atmaktır.
2.    İkisinde de golsüz sonuç tatmin etmez.
3.    İkisinde de fiziksel özellikler önemli olsa da tecrübe ve teknik asıl fark yaratan unsurlardır.
4.    İkisini de erkekler küçük yaşta keşfeder.
5.    İkisinde de milli olunur.
6.    İkisinde de deplasman stres yaratır, ev sahibi olmak daha iyidir.
7.    İkisinde de sahanın her yerini kullanan kazanır.
8.    İkisinde de pozisyon zenginliği daha doyurucu bir sonuç ortaya çıkarır.
9.    İkisi de takım oyunudur, şahsi oynamamak gerekir.
10.Erkekler için ikisini de ekran karşısından izlemek oynamak kadar büyük bir keyiftir.
11.Erkekler arkadaşlarıyla ikisinin muhabbetini yapmaya da bayılır.
12.Erkekler ikisini de çok iyi bildiğini zanneder.
 Futbol sekse hiç benzemez, çünkü...
1.    Futbolda elle oynamak yasaktır, sekste serbest.
2.    Futbolda erken atılan gol, galibiyet için önemli bir avantajken sekste dezavantajtır.
3.    Futbolda hakem gereklidir, sekste hiç gerek yoktur.
4.    Futbolda amaç sahadan bir tarafın mutlu ayrılmasıdır, sekste ise iki tarafın da mutlu ayrılması. Ama sonuç her zaman böyle olmaz.
5.    Futbolda seyircisiz karşılaşmalar keyifsizdir, sekste tam tersine seyirciye hiç gerek yoktur.
6.    Futbolda oyuncu değişikliği olmayan maç yok gibidir, sekste oyuncu değişikliği son derece anormal bir durumdur.
Futbol terimlerini yakından tanıyalım
Ofsayt: Ofsayt futbolun belki de en zor terimi. Yani ofsaytın mantığını anlarsanız futbolu çözdünüz demektir. Kısaca şöyle açıklayabiliriz; ön sevişme sırasında daha tamamen moda girmediğiniz için partnerinize karşı savunmanız devam ediyor diyelim. Olayın yavaş ilerlemesini istiyorsunuz yani. Ama eğer partneriniz yavaştan almak ve sizin savunmanızı kuracağı başarılı ataklarla geçmek yerine kısa yoldan gole gitmeye kalkarsa işte bu ofsayt olur.
Frikik: Frikik deyince bizim aklımıza Paris Hilton’un arabasına binerken yanlışlıkla iç çamaşırının gözükmesi geliyor. Ama frikik futbolda serbest vuruş (free kick) demek. Yani seks sırasında partneriniz size 10 kusurlu hareketten birini yaptığında siz frikik kullanma hakkı kazanırsınız. Ve kimbilir, tek bir iyi atışla bu frikiği gole çevirebilirsiniz.
10 kusurlu hareket: Futbolda faul olarak belirlenen 10 hareket var. Peki ya seksteki 10 kusurlu hareket neler olabilir:
·      Erken boşalmak.
·      Partnerine yanlış isimle hitap etmek.
·      Sizden talep gelmediği halde size fahişe vb. kelimelerle hitap etmek.
·      Partneriniz istemediği halde onu ısırmak veya canını acıtmak.
·      Seks dışında konulardan konuşmak.
·      Prezervatif kullanmamak.
·      Alttan veya üstten istenmeyen ses veya hava çıkarmak.
·      İstem dışı bile olsa kafa atmak.
·      Seksin ortasında ihtiyaç molası, telefon vb. nedenlerle ara vermek.
·      Mutlu sona saniyeler kala pozisyon değiştirmek.
Penaltı noktası: Futbolda penaltının atıldığı noktadır. Yani kısaca ona sahanın G noktası diyebiliriz. Çünkü bu noktadan yapılan atış çok büyük ihtimalle akabinde gol getirir.
Aut: Partneriniz gol arayışında, bu yüzden atağa geçti. Hızla gole doğru ilerliyor. Ama tamamen kendi hatasıyla atağını gole çeviremiyor ve onca çaba boşa gidiyor. İşte buna aut denir. 
Korner: Partneriniz yine gol arayışında ve yine atakta. Ama bu sefer o gole doğru giderken gol atmasına siz engel oluyorsunuz, atağına son veriyorsunuz. Buna da korner denir.
Taç: Futbol terimi olarak İngilizce ‘touch’ kelimesinden gelir. Seks diliyle açıklayacak olursak ise; partnerinizle maçın ortasındasınız. Fakat siz bilerek veya yanlışlıkla oyunu durdunuz. Yeniden oyuna başlarken suçlu olan siz olduğunuz için oyunu başlatma hakkı, yani ilk dokunma (touch) hakkı onundur.
Erkek vücudu üzerinden sahadaki oyuncuları tanıyalım 
Forvet: Futbolda hücum oyuncusuna forvet denir. Yani golü genelde atan oyuncu da forvet oluyor. Hangi organın forvet olacağını tahmin edebildiniz herhalde...
Defans: Defans savunma demek. Bir erkek kadının ataklarına karşı aslında hiçbir zaman bilerek savunma yapmaz, onu durdurmaya çalışmaz. Ama koltuk altından gelen ter kokusu erkek istemese de kadını durduracak etkili bir oyuncudur.
Ön Libero: Ön libero libido ile ilgili bir terim değil, bir futbol kavramı. Atağı durdurup karşı atağa çeviren kişi diyebiliriz. Yani sizin atağınızdan tam olarak memnun olmayan erkek, elleriyle sizi durdurup oyunu yeniden kurabilir.
Santrfor: “Center forward” teriminin Türkçe’ye göre kısaltılmış halidir. Santrfor da forvet gibi gol atma amacındadır. Ağız bölgesindeki dudaklar ve dilin gol atma konusundaki becerilerini düşününce ne kadar iyi bir santrafor örneği olduğuna hak vereceksiniz.
Artık futbolu biliyorsunuz, onu aranızdaki diyaloglarla şaşırtabilirsiniz
Örnek 1: (Tüm vücudunuzla ilgilenmesi için) Emreciğim biraz daha kanatlara yayılır mısın?
Örnek 2: (Orgazm öncesi) Vurursan gol olur...
Örnek 3: (Sizi memnun edecek hareketlerinden sonra) Evet bunlar sahalarımızda görmek istediğimiz hareketler...
Örnek 4: (Bencillikten vazgeçip sizinle ilgilenmesi için) Oyunu kendi yarı sahanın dışına taşır mısın aşkım...
Örnek 5: (Seks istemediğiniz günlerde) Ceza sahasında pozisyon arasan da, defansımı geçemezsin canım.
Örnek 6: (Siz üstteyken ani bir hareketle kendisi üste çıktığında) Demek kontratakla gol arıyorsun...

Son söz
Dünyaca ünlü Fransız futbolcu Eric Cantona’nın dediği gibi:
"Futbol sevişmek gibidir. Benim yaptığım gibi 90 dakika dayanamazsanız, kaybedersiniz."
Devamı »

Porno Dili Ve Edebiyatı

13 Eylül 2011 Salı
0 yorum

Porno demek erkek demek, erkek demek porno demek mi? Kadın ve porno yanyana gelemeyecek kelimeler mi? O kadar emin olmayın, kimbilir belki porno dünyasından biz kadınların da alabilecekleri vardır...
Porno erkeklerin hayatının ne kadar ayrılmaz parçasıysa biz kadınlar için de o kadar büyük bir tabu. Çoğu kadının porno izlemek aklına bile gelmezken, merak edenler de ya bu meraklarını bastırıyorlar ya da gizlice izliyorlar. Neden pornodan bu kadar korkuyoruz, bu kadar utanıyoruz? Tabularımızı yıkmaya ne dersiniz?
Ders 1: Porno Türleri
Biz kısaca porno diye adlandırsak da pornonun çeşitleri var, hatta porno dediğimiz birçok film belki de erotik film kategorisine giriyor.
·      Hard Core Porno: Genellikle konusu yok, tamamen cinsel birleşme üzerine kurulu. Yakın çekimler ön planda. Seksin her türünü ve çeşitli fetişizm türlerini içeren örnekleri var. DVD’de veya internette her türünü bulabilirsiniz.
·      Soft Porno: Bir konusu var. Cinsel birleşme gösteriliyor, ama cinsel organlar ön planda değil. Şifreli veya paralı kanallarda örneklerini görmek mümkün.
·      Erotik Film: Bir konusu var. Erkekle kadının arasındaki ilişkide tanık olduğumuz salt cinsel birleşme değil, öpüşme gibi duygusal detaylar da var. Seksi tüm çıplaklığıyla değil, estetik bir biçimde gösteriyor.
Bugün artık birçok porno film aynı anda farklı kamera açılarıyla çekiliyor, böylece hem soft hem de hard core versiyonları oluyor.
Ders 2: Porno Tarihi
Dünyada porno tarihi çok eskilere dayansa da hayatımızdaki erkekler için pornonun başlangıcı Playboy, Penthouse gibi dergiler ve “miki” diye tabir edilen kasetler. Hatta bu dönemde Alman pornolarının yoğunluğundan dolayı birçok erkeğin sözcük dağarcığına katılan Almanca sözcükleri unutmamak gerekir. VCD’lere geçildiği dönemde Amerika, porno endüstrisinin hakimiyetini çoktan ele geçirmiş durumda. VCD dönemini izleyen internette porno dönemi ise her şeyi tamamen değiştiriyor. Artık bugün isteyen herkes internetten dilediği tür pornoyu bulup izleyebiliyor. Hatta Torrent gibi download programlarıyla kendi arşivini oluşturabiliyor.
Ders 3: Pornoya Hazırlık – Erotik Sahneler
Direkt porno izlemek sizi rahatsız edebilir. Kendinize bir hazırlık süresi tanıyın. Isınma turları için ünlü filmlerin erotik sahnelerini tavsiye ederiz:
·      Enemy at the Gates (Jude Law-Rachel Weisz): Çevrede insanlar varken sessizce, gizlice sevişmenin en etkileyici örneği.
·      Postacı Kapıyı İki Kere Çalar (Jack Nicholson-Jessica Lange): Mutfakta seks nasıl olmalı diye merak ediyorsanız...
·      Paris’te Son Tango (Marlon Brando-Maria Schneider):  Sıradışı bir ilişkinin tutkuyla dolu her türlü boyutunu keşfedeceksiniz.
·      City of Angels (Nicholas Cage-Meg Ryan): Duşta sevişmek bu filmden sonra fantezileriniz arasına girecek.
·      Unfaithful (Olivier Martinez-Diane Lane): Aldatmanın dayanılmaz çekiciliği ve yasağın verdiği heyecan.
Ders 4: Pornoya Giriş – Erotik İnsanlar
Isınma turlarını başarıyla geçtiğinize göre artık erotik dünyanın kahramanlarını tanımanızın zamanı geldi:
·      Bo Derek: 10, Bolero gibi 80’ler döneminin iz bırakan erotik filmlerinin unutulmaz sarışın yıldızı. Çıplak ata binmek kolay kolay gerçekleştirilemeyecek bir fantezi olsa da ondan öğreneceğimiz çok şey var...
·      David Cronenberg: Filmleriyle hayalgücünün sınırlarında dolaşan ünlü yönetmenin özellikle History of Violence filminde yer alan merdivenlerdeki sevişme sahnesi sinema tarihinin en iyi sevişme sahnelerinden biri olarak gösteriliyor. Crash filminde ise fetişizmin en ilginç örnekleriyle tanışabilirsiniz.
·      Tinto Brass: Kalça merakından dolayı filmlerinde oynatacağı kadın oyuncuları seçerken kendine has bir yöntem geliştirmiş usta İtalyan yönetmen. Büyük bir salonun ortasına bir sandalye koyuyor ve çevreye bozuk paralar atıyor, etek giymiş oyuncu adaylarının da yere eğilerek bu paraları toplamasını istiyor.
·      Rocco: Gelmiş geçmiş en ünlü erkek porno yıldızlarından. İtalyan oyuncunun 1.500 civarında filmi var. En önemli özelliği isterse 10 saat ereksiyon halinde kalabilmesi. Kendisi için “Çağımızın Bereket Tanrısı” da diyebiliriz.
·      Vivid: Vivid aslında bir kişi değil, porno filmleriyle ünlenmiş bir yapım şirketi. Porno sektörünün en başarılı ve kaliteli yapımlarında onun imzası vardır. Kadın, erkek ünlü birçok porno yıldızı da onların bünyesinde çalışıyor. Özellikle Jenna Jameson hem şirketin yıldızı hem de porno dünyasının kraliçesi.
Ders 5: İleri Derecede Porno – Erotik Sözlük
Porno dünyasına girmeye hazırsanız bilmeniz gereken terimler ve kelimeler var:
·      Orgy: Grup seksin en kalabalık hali diyebiliriz. Eyes Wide Shut’taki veya Koku filmindeki sahneler orgy’nin örneklerinden.
·      Sodomi: Sapkın her türlü cinsel birleşmenin genel adı.
·      Deep Throat: Dünyanın ilk porno filmi olarak da ünlenen Deep Throat, klitorisi boğazında olduğu için ancak oral seks yoluyla orgazm olabilen bir kadının fantazi dolu öyküsünü işliyor ve o günden beri porno sektörünün vazgeçemediği terimler arasında yer alıyor.
·      Bukkake: Japonca kökenli bir terim. Japon kadınlarının sperm yutma sanatı olarak tanımlayabiliriz.
·      Hentai: Japonların mangalar kullanarak yarattıkları, hayalgücü ve fantezinin en ileri düzeyiyle tanışabileceğiniz çizim sanatı.
Ders 6: Porno İzlemenin Faydaları
·      Kendinizi sekste geliştirmek için pornodan iyi bir malzeme bulamazsınız. Özellikle de oral sekste vazgeçilmez olmanın yolu mutlaka iyi bir porno izleyicisi olmaktan geçiyor.
·      Sekste neden hoşlandığınızı bildiğinizi sanıyor olabilirsiniz. Ama farklı türlerde pornolar izlerken sizi heyecanlandıracak yeni şeyler keşfedebilirsiniz.
·      Sevgilinizin sekste nelerden hoşlandığını ne kadar biliyorsunuz? Onun farklı fantezilerini sormaya çekiniyorsanız, onunla porno izlemek istediğinizi söyleyin. Seçeceği porno film, size söyleyemediği fantezileriyle ilgili ipucu verecektir.
·      Sevgilinizle beraber porno izlemek ilişkinize de yepyeni bir heyecan getirecektir. İlişkinize bambaşka renkler katmak için pornonun gücüne güvenin.

Devamı »

İlişki Mahvetme Rehberi

12 Eylül 2011 Pazartesi
0 yorum

O sizi seviyor, siz de onu seviyorsunuz. Birlikteyken iyi vakit geçiriyor, ayrıyken birbirinizi özlüyorsunuz. Ama siz yine de bu huzurlu ilişkiyle yetinemiyorsunuz. Kısacası bir kadın klasiği olarak rahat duramıyorsunuz. Madem ilişkinizin huzurunu illa kaçırmak istiyorsunuz, işte size yol gösterecek rehber... 
  1. Kıskanın! Ama kıskançlık krizinizi sakın ha içinize atmayın, onun hayatını zindana çevirmek için kullanın. 
  2. O sizi kıskandığında ise onu kendine güvensizlikle suçlayın. 
  3. Yok eğer sizi kıskanmıyorsa “Ne biçim adam” olduğunu sorgulayın. 
  4. Dırdır yapın! Her konuyu sakız gibi uzatmanın bir yolunu bulun. 
  5. Alınganlık yapın, ama alıngan olduğunuzu asla kabul etmeyin. 
  6. Telefonunu karıştırın. Üstelik bunu yaparken ona yakalanın ki aranızda güven adına bir şey kalmasın.
  7. Büyük küçük her kavgayı “O zaman ayrılalım” diye bitirin.
  8. Onu aradığınızda açmazsa “Nasıl olsa cevapsız çağrımı görünce geri döner” diye düşünmeyin. Aramaya devam edin, 45 cevapsız çağrı bıraktıktan sonra artık mesajla tacize geçebilirsiniz.
  9. Ona eski sevgilinizin ismiyle hitap edin. Bunu kavga konusu yaparsa “Aman canım ne var, insanlık hali, karıştırdım” diyerek üste çıkın.
  10. Ezkaza o size eski sevgilisinin ismiyle hitap ederse, ölümlerden ölüm beğenmesi için ona seçenek sunun.
  11. Eski sevgilinizle arkadaş olduğunuzu iddia edin ve görüşmeye kalkın. Ama o eski sevgilisiyle görüşmek isterse olay çıkarın.
  12. Her hareketinden anlam çıkarın. Her cümlesini “Sen ne demek istiyorsun” diye sorgulayın.
  13. Bir dakikadan uzun sessiz kalırsa, sessizliğini sorgulamaya başlayın. “Ne düşünüyorsun?” sorusu favori sorunuz olsun.
  14. Annesine burun kıvırın. Yemekleriyle, giyinişiyle hatta tipiyle dalga geçin. 
  15. Onu her alışverişinize sürükleyin. Ama alışveriş turunuzu kısa kesmeyin. Mesela bir T-shirt için en az 20 dakika ayna karşısında durun, en az 10 kere “Sence bana yakıştı mı?” sorusunu, en az 5 kere de “Beni şişman gösterdi mi?” sorusunu sorun. Sonra da o beğenmiş olsa bile, fikrini boşverin ve T-Shirt’ü almadan çıkın.
  16. Özel gün deyince sadece doğumgününüz, Sevgililer Günü ve yılbaşıyla yetinmeyin. Beraber ilk sinemaya gidişinizin yıldönümünü bile kutlayın. Olur da unutursa tabii ki olay çıkarın.
  17. Arabasına, kıyafetlerinin ceplerine, cüzdanına “seni seviyorum” yazan pembe kağıtlar bırakın.
  18. Topluluk içinde cinsel olarak onu yetersiz hissettirecek espriler yapın.
  19. Onun annesi rolünü üstlenin. İş yemeklerinden arkadaş ortamlarına kadar her yerde ona 5 yaşında bir çocuk gibi davranın.
  20. Saçlarınızın uçlarından aldırdığınızda farketmezse “Artık benimle hiç ilgilenmiyorsun” cümlesiyle başlayarak sevgisini sorgulamaya kadar gidin.
  21. Sanki başta aşık olduğunuz adam o değil de başkasıymış gibi, onu giyiminden huylarına kadar sürekli eleştirin ve değiştirmeye çalışın. 
  22. Haftasonu evde oturmak isterse bunu önerdiğine onu pişman edin. “Eskiden her haftasonu dışardaydık. Şimdi emekli çiftlere döndük.” diye şikayete başlayın.
Sorunlu bir ilişki yaratmak için alınması gereken seminerler
1.    3 DAKİKADA AĞLAMA KURSU
Amaç: 7 gün, 24 saat sebepli, sebepsiz ağlayabilme becerisi kazanarak erkeği gözyaşlarıyla vurmak.
Sonuç: Gözyaşlarınız artık kurşunu hiç bitmeyen silahınız. Ama ağlarken ne dediğinizin anlaşılmamasına özen gösterin ki, sevgiliniz iyice ne yapacağını bilemesin.
2.    HAFIZA GÜÇLENDİRME DERSLERİ
Amaç: Eski defterleri açarak olay çıkarmak için hafızayı etkin hale getirmek.
Sonuç: Artık aylar önceki hatta yıllar önceki bir konuyu gündeme getirip durup dururken arıza çıkarabilirsiniz.
3.    GEÇ KALMA ALIŞTIRMALARI
Amaç: Kadınlık genlerinizde yer alan gecikme potansiyelinizi aktif hale getirmek.
Sonuç: Her yere ve her şeye geç kalıp onun sabrının sınırlarını keşfedebilirsiniz. Ama tabii o geç kalmak gibi bir şuursuzluk sergilerse avaz avaz onu kendine getirebilirsiniz.
Erkekler anlatıyor...
“Sevgilimle ayrılma nedenim onun beni karar almaya zorlamaları olacak. Her seferinde bana ‘Akşam ne yemek hazırlayayım’ diye soruyor. Farketmez cevabımı kabul etmiyor, ama şunu yap dediğimde de illa ki burun kıvırıyor, somurtmaya başlıyor. Getirdiğim her öneri bu somurtmayı artırıyor. Ve sonunda akşam yemeği olarak zaten baştan beri onun aklında olanı yiyoruz.”
Vural K. Avukat
“Kız arkadaşım hobilerime ortak olmaya bayılıyor. Benle maç izlemeye kalkıyor ve her seferinde futbolla ilgili her şeyi bana baştan sorarak, maçı bana zehrediyor. Sonra benle balık tutmaya geliyor, ama sessizlik içinde yapılması gereken bu aktivitede devamlı konuşarak tüm balıkların kaçmasına neden oluyor. Sanırım sonunda ben de o balıklardan olacağım.”
Hasan C. Prodüktör
“Geçen gün sevgilim TV’deki bir filmi gördü ve ‘Bu film sana neyi hatırlatıyor?’ diye sordu. Tuzak bir soru olduğunu tahmin etmeliydim. Tabii bilemedim. ‘Üçüncü buluşmamızdı, bu filmin afişini gördük sinemada, afişe bakarken ilk defa kolunu omzuma attın.’ dedi ve suratını düşürerek kalkıp içeri gitti. Geri döndüğünde tahmin edersiniz ki gönlünü alana kadar akla karayı seçtim.”
Aytek B. Restoran İşletmecisi


Devamı »

"Yalan"dan Adamlar

23 Ağustos 2011 Salı
0 yorum

Bir erkek yalan söylediğinde... Kimimiz inanıyor, kimimiz inanmıyor, kimimizin inanmak işine geliyor.
Bir kadına yalan söylediğinde... Kimisi hiç çaktırmıyor, kimisi hemen yakalanıyor, kimisi eninde sonunda itiraf ediyor.
Ama sonuçta erkekler yalan söylemekten vazgeçmiyor. İşte erkekler ve yalanları...

Tavlama Yalanları TOP 10
Tanımadığınız biri tarafından söylendiği için inanmanız çok kolaydır, aman dikkat!
1.  Daha önce hiç böyle hissetmedim.
2.  Sen çok farklısın. Senin gibisini hiç görmedim.
3.  Daha önce yaşadıkların beni ilgilendirmez.
4.  Aşk olmadan seks bana göre değil.
5.  Futbola çok düşkün biri değilim.
6.  Tek gecelik ilişki mi? Benim hiç olmadı.
7.  Dün gece seni düşündüm.
8.  (Telefon eder ve...) Sadece sesini duymak istedim.
9.  Seninki kadar güzel bir gülüş hayatımda görmedim.
10. Birbirimize ne kadar benziyoruz seninle.

İlişki Yalanları TOP 10
Artık onu daha iyi tanıyorsunuz, ama o da sizi daha iyi tanıyor. O yüzden unutmayın, kolay inanacağınız yalanları seçecektir.
1.  Uyuyakalmışım, telefonu da sessizde unutmuşum.
2.  Arkadaşlarla buluştuk, bayağı kalabalık bir gruptu, birkaç kız da vardı galiba...
3.  Ne kıza bakması, ben öyle etrafıma bakıyordum.
4.  Ben telefonla konuşmayı oldum olası sevmem.
5.  Hafta sonu görüşemeyeceğiz ne yazık ki. Yurt dışından misafirler gelecek, onları gezdirme görevini de patron bana kakaladı.
6.  (Tanımadığınız bir kız aradığında) İşyerinden bir kızcağız. İşle ilgili bir şey sormak için aramış. Sevgilim olduğunu biliyor zaten. Hem onun da sevgilisi var.
7.  Elbise mi? Yeni mi? Farketmez olur muyum, ben de şimdi onu diyecektim sana çok yakışmış.
8.  Evet, belli oluyor gerçekten zayıfladığın.
9.  Sen bilirsin...
10. Sana hiç yalan söylemedim.

Ayrılma Yalanları TOP 10
İki taraf da artık birbirini çok iyi tanıyor. Yani ayrılmak için bulduğu bahaneye inanmanız cidden zor, tabii inanmayı tercih etmek size kalmış.
1.  Sen bana fazla iyisin.
2.  Sorun sende değil bende.
3.  Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var.
4.  Hayatımda kariyerime odaklanmam gereken bir dönemdeyim.
5.  Evlenmeyi düşünmüyorum. O yüzden seni oyalamak istemiyorum.
6.  Ara verelim. Biraz kendi başımıza kalalım.
7.  Sen çok değiştin.
8.  Sana istediklerini veremem.
9.  Sana çok değer veriyorum ve devam edersek seni kıracağımdan korkuyorum.
10. Seni seviyorum, fakat...
Erkeklerin birbirlerine söyledikleri yalanlar TOP 10
1.  Askerde yüzbaşı dövmüş adamım.
2.  Abi ben ilk milli olduğumda hiç heyecanlanmadım, panik olmadım, gayet rahattım.
3.  Patronla nasıl kankayız sorma oğlum, hiçbir kararı bana sormadan alamıyor.
4.  Geçen gün İstanbul’dan bir gaza basmışım, 1,5 saatte Ankara’daydım.
5.  Kızla sabaha kadar hiç durmadık, 5’ten sonrasını sayamamışım.
6.  Ben öyle kolay kolay sarhoş olmam, geçen gün bir viskiyi tek başıma içtim mesela.
7.  Ya kız bana hasta oluyor, peşimi bırakmıyor, yoksa ben aşık olmam ki...
8.  Çocukken öyle bir futbol oynuyordumki mahallede, beni tutturdular takımın altyapısına alalım diye, ama dizimden sakatlanınca futbol kariyerim erken bitti.
9.  Beni terk eden kız hiç olmadı.
10. Geçen gün bir kupon yapmışım, kazandığım paraya inanamazsın.

Erkeklerin en çok inandıkları kız yalanları TOP 10
1.  Bence sen ondan yakışıklısın.
2.  Yok birşey...
3.  Anneni çok sevdim, ne kadar şeker.
4.  Para benim için önemli değil, senin beş kuruşun olmasa da severdim seni.
5.  Bu kadar büyüğünü hiç görmemiştim!
6.  Senin arabanda kendimi çok güvende hissediyorum, çok iyi kullanıyorsun.
7.  Saçların mı dökülüyor? Hiç farketmedim.
8.  Kilo mu aldın? Hiç farketmedim.
9.  Beni çok güldürüyorsun.
10. Telefonumun sarjı bitti.

Eyvah, size yalan söylüyor!
·      Göz temasından kaçınıyorsa...
·      Konuşurken ellerini ve kollarını minimum kullanıyorsa...
·      Genel tavrı değiştiyse... Yalan söylerken sakin bir insan aniden heyecanlı davranırken, daha hareketli insanlar donuk tavırlarla konuşmaya başlarlar.
·      Sorduğunuz basit sorulara (daha önceden cevabını tasarladığı için) gereğinden detaylı cevaplar veriyorsa...
·      Beklemediği bir soru karşısında bocalayıp zaman kazanmaya çalışıyorsa...
·      Ayakta da olsa oturuyor da olsa sırtını dik tutamıyorsa...
·      Soru sorduğunuzda avucunu sıkıyorsa...
·      Elinde tuttuğu bir cisimden güç almaya çalışıyorsa...
·      Sık sık yüzüne dokunuyor, burnunu çekiyor, başını kaşıyorsa... Özellikle ağız bölgesine yakın bölgelere dokunması dikkat çeker.
·      Üstündeki kıyafetleri düzeltip duruyorsa...
·      (Bulunduğu rahatsız ortamdan kurtulmak isteğiyle) sık sık kapıya bakıyorsa...
·      Sizle arasına mesafe koyuyorsa...
·      Sorulara net cevaplar vermiyorsa...
·      Her zaman sakin karşıladığı sorulara aşırı tepkiler veriyorsa...
·      Şakalar yaparak konuyu geçiştirmek istiyorsa...


Devamı »

Public Seks

0 yorum

“Public seks” yani topluma açık mekanlarda seks, uzak bir fantezi olmaktan çıkıp hayatına heyecan katmak isteyenlerin yeni tutkusu haline geldi. Peki ya siz? Var mı böyle bir hayaliniz ve gerçekleştirecek cesaretiniz?

Araştırmalar kadınların büyük çoğunluğunun hayatlarında bir defa da olsa topluma açık alanlarda seks yapmak istediğini gösteriyor. Biz de dar alanda kısa sevişmelerde sizlere yardımcı olacak bir rehber hazırladık… 
Okuyun, artıları eksileri ile değerlendirin ve ona göre kararınızı verin.

1. ASANSÖR
Avantajı: Eğer evinize çıkan asansörse, asansörde ateşlenen bu kıvılcım, evinizde de unutulmaz bir gece yaşamanızı sağlayacaktır.
Dezavantajı: Klostorofobisi olan bir partnerle denemeye kalkmayın, fantezi kabusa dönüşmesin!
Tavsiyeler:
- Sadece oral seks denemek de bu heyecanı yaşamanızı sağlayacak hem de ani bir durumda toparlanmanızı kolaylaştıracaktır.
- Etek giymiş olmak, hatta içinde de birşey olmaması emin olun hızınıza hız katar.
- Plazaların asansörlerine dikkat! Kamera var mı kontrol edin.

2. UÇAK
Avantajı: Gerçekten kendinizi bulutların üzerinde hissedeceksiniz.
Dezavantajı: Hostes tarafından yakalanırsanız, yolculuğun geri kalanı sizin için bulutların üstünde değil de yerin dibinde olabilir.
Tavsiyeler:
- Uçakta seks deneyenler için “Mile High Club” adında bir sanal kulüp var. Araştırmaya değer!
- Tuvaleti deneyecekseniz hosteslerin serviste olduğu anı seçmeniz yakalanma riskinizi azaltır.
- Uzun yolculuklarda ışıklar sönüp herkes uyuduktan sonra, hele bir de uçak çok kalabalık değilse battaniyeler yardımıyla unutulmaz anlar yaşayabilirsiniz.

3. ARABA
Avantajı: Kendinize ait bir alanın rahatlığı.
Dezavantajı: Vites kolu, el freni, direksiyon gibi akrobasi yapmanıza neden olacak araba aksesuarları.
Tavsiyeler:
- Ön koltukta başlayıp, ön sevişmeden sonra daha rahat hareket edebileceğiniz arka koltuğa geçin.
- O araba kullanırken ona oral seks yaparak onu gerçek sürüş keyfiyle tanıştırabilirsiniz, ama kaza yaptıracak kadar değil tabii.
- Camların ve sun roof’un kapalı olması seslerinizin çevreden dikkat çekmesini engeller.

4. DENİZ
Avantajı: Görülseniz bile ne yaptığınızın anlaşılması kolay değil.
Dezavantajı: Su yutma tehlikesi.
Tavsiyeler:
- Boyunuzu geçmeyen suda veya ikinizden birinin tutunabileceği batmayan bir şeyle (deniz yatağı, duba vb.) denerseniz çok daha tempolu olacaktır.
- Uzun sürdüğü takdirde vücut üşüdüğü için iki tarafın vücudu hissizleşecektir, bu yüzden kısa tutmakta fayda var.
- Ön sevişmeye denizde başlayıp serin sulardan kızgın kumlara doğru devam edebilirsiniz.

5. OFİS
Avantajı: Bundan sonra ofisiniz sizin için sıkıntıyı değil, heyecanı çağrıştıran bir yer olacak.
Dezavantajı: Sizi tanıyan insanlarla çevrili bir yerde public sex denemesi yakalanma durumunda anlık bir utanç duygusundan fazlasına neden olabilir.
Tavsiyeler:
- Bill Clinton durumuna düşmemek için kameralara dikkat!
- Partnerinizin ofisine sürpriz yapıp gidin, kapısını kilitleyin ve ona striptiz yapın.
- Araştırmalara göre 5 kadından biri işyerinde seks yapıyor, demek ki iş hayatının stresinden kurtulmanın yolu bu.

6. MERDİVEN BOŞLUĞU
Avantajı: Yakalanma heyecanı var, ama insan trafiği nispeten az olduğundan aslında yakalanma riski daha düşük.
Dezavantajı: Komşularınıza yakalanırsanız bir dahaki aşure gününde aşureyi boşuna beklemeyin.
Tavsiyeler:
- Sensörlü otomatların olmadığı apartmanlar daha ideal.
- Kapı zilinin ve otomat düğmesinin mümkün olduğunca yakınlarında olmayın.

DENEYENLERDEN KÜÇÜK İTİRAFLAR 
 . Sevgilimle arabasında fantezi yapmak çok heyecanlıydı. Çevreden görülme korkusunun yarattığı adrenalin ikimizi de daha da ateşlendirmişti sanki. Ama bu korkunun gerçeğe dönüşmesi pek hoş olmadı tabii. Polis cama “tık tık” yapınca ne fantezi kaldı, ne ateş... Hissettiğimiz sadece “eyvah şimdi yandık” korkusuydu. (Elif P. Art Direktör)

. Berbat geçen bir iş gününün hayatımın en heyecanlı deneyimiyle biteceğini nereden bilebilirdim! Aramızda hep bir elektrik olduğunu bildiğim, ama iş ortamının ciddiyetinden dolayı ilk adımı atamadığımız iş arkadaşım, gece geç saat işten çıkarken asansörde “stop” düğmesine basınca her şeyin rengi bir anda değişti. O asansöre artık ne zaman binsem yüzüme yayılan gülümsemeye engel olamıyorum. (Candan B. Ürün Müdürü)

. O gece her şey hızlı ilerliyordu. Arkadaşımın doğumgününde tanıştığım çocukla aramızdaki çekim inanılmazdı. Beni eve bırakma teklifini reddemedim, ama onu eve sokarsam olacakları da biliyordum. O yüzden evimin kapısının önünde öpüşmeye başladık. Ama kendimizi fazla kaptırınca öpüşürken yanlışlıkla komşunun ziline bastık, tabii eve nasıl kaçacağımızı bilemedik. (Derya A. Pazarlama Direktörü)

. Her şey denizde başladı. Sonsuz maviliğin içinde birbirimizle bu kadar yakın olmak hem çok romantik hem de çok seksiydi. Denizden sonra ıssız kumsalda devam etmeye başladık, ama kendimizi kaybedip o kadar yuvarlanmışız ki, tüm vücudumuzun bulandığı kumlar sayesinde birbirimizi adeta zımparalamaya başladık. (Nil Y. Avukat)

50 KADIN VE ERKEĞE SORDUK!
Erkeklerin favori mekanı %28’le ofis çıktı. İş hayatından çok sıkılmışlar belli ki…
Kadınların ise % 35’le deniz. Kadınlar yakalanma ihtimaline karşı güvenli suları tercih ediyorlar. Erkeklerin en son tercihi % 6’yla uçak. Ayaklarını yerden kesecek bir deneyimi yerde yaşamak onların daha çok ilgisini çekiyor.
Kadınlar ise % 9’la apartmana pek sıcak bakmıyorlar. Komşuluk ilişkilerine verdikleri önemden mi acaba?
Devamı »

En Büyük Düşmanınız

0 yorum

Her an sizi eleştiren, sizi başkalarıyla kıyaslayan, en küçük hatanızı sizi aşağılayarak yüzünüze vuran biriyle yaşasanız hayat ne kadar zor olurdu değil mi? Ama belki zaten içinizde o kişiyle yaşıyorsunuz ve farkında bile değilsiniz. Belki kendinizin en büyük düşmanı kendinizsiniz...

“Özgüven” kitabının yazarları Matthew McKay ve Patrick Fanning kitaplarında herkesin eleştiren bir iç sesi olduğuna değiniyorlar. Ancak özgüveni düşük kişilerin içindeki bu eleştirmen çok daha acımasız oluyor, çok daha fazla konuşuyor. Üstelik çoğumuz bu eleştiren sesi o kadar benimsemiş durumdayız ki, onu doğal bir parçamız sanıyoruz. Sonucunda da kendimizi değersiz hissettirmesine izin veriyoruz. McKay ve Fanning, kitaplarında bunu bir örnekle açıklıyorlar: “Doktorasını yeni tamamlamış, öğretim görevlisi olmak için üniversiteye başvuran bir biyolog, komiteyle görüşmesi sırasında eleştiren iç sesine yakalanır. Eleştirmeni ‘Bir şey bildiğin yok, bu insanları kandıramazsın. Hele o tez dediğin saçmalık! Bak yine saçma bir yanıt verdin!’ gibi yargılamalarda bulunurken biyolog içinde duyduğu her kelimeye inanır. Donuklaşır, kekelemeye başlar. İşte eleştirmeni onu düşmekten korktuğu duruma getirmiştir.”

Eleştirmeninizi keşfedin!

Eleştirmeninizi yenebilmek için önce onu işitebilmelisiniz. Hepimiz yaşamımızın her anında içsel bir monolog içindeyiz. Önemli olan bu monoloğun içinde gizli eleştirmene ait cümleleri ayırdedebilmek.

Eleştirmen kimi zaman size geçmişteki hataların ve başarısızlıkların imgeleriyle saldırır. Kimi zaman sözcük ve imge kullanmaz. Bir düşünce, bir farkındalık, bir izlenim gibi akla gelir. Özellikle aşağıdaki stresli durumlarda eleştirmeninizin cümlelerini ayırdetmeye çalışın:

  • Yabancılarla tanıştığınızda
  • Cinsel olarak çekici bulduğunuz kişilerle yakınlaştığınızda
  • Hata yaptığınız durumlarda
  • Eleştirildiğiniz, savunmaya geçtiğiniz durumlarda
  • Otorite figürleri ile etkileşimde
  • Birinin size öfkelendiği durumlarda
  • Reddedilme ya da başarısızlık riski taşıyan durumlarda

Alıştırma: 3 gün boyunca eleştirmeninizi izleyin. İçsel monoloğunuzun ne kadar sık kendinizi olumsuz biçimde değerlendirmeye dönüştüğünü görerek şaşırabilirsiniz. Bu 3 gün süresince her gün 10’ar tane iç eleştiriyi not etmeye çalışın. Alıştırmanın sonunda eleştirmeninizin sesini ayırmakta büyük gelişme katedeceksiniz.

Eleştirmeninizin maskesini düşürün!

  • Eleştirmeniniz sizi toplum kurallarının içinde yaşamaya zorlar.
  • Kendinizi yetersiz hissetmeniz için sizi devamlı başkalarıyla kıyaslar.
  • Ancak mükemmel olursanız kendinizi iyi hissedeceğinize sizi inandırır.
  • Reddedilirseniz fazla üzülmemeniz bahanesiyle hayatınıza giren insanların baştan sizden hoşlanmayacaklarını söyler.
  • En kötü olasılığa hazır olmanız bahanesiyle size hep en kötüsünü söyler.

Eleştirmenin işlevini açıkça görmek, onun söylediklerine körü körüne inanmanızı önler. Eleştirmenin oyununu anladığınızda verdiği mesajlardan da etkilenmeniz azalacaktır.

Eleştirmeninize karşılık verin!

  • “Howitzer mantraları” denen cümlelerle eleştirmeninize karşı saldırıya geçin. “Bunlar yalan”, “Kapat çeneni”, “Kes saçmalamayı” gibi öfkelenmenize yardımcı olacak bir mantra seçin. Ve bu mantralarla içinizdeki eleştirmeni azarlayın. Unutmayın önemli olan, eleştirmeni saldırıya geçerken, henüz fazla zarar vermemişken yakalamak.
  • Eleştirmeninizi susturduğunuzda onun sesinin yerine koyacağınız olumlu düşüncelere ihtiyacınız var. O yüzden kendi değerinize sahip çıkan, olumlu cümleler oluşturun ve eleştiren sesten gelen her saldırıyı başarıyla durdurduğunuzda yerine hemen bu olumlu cümleleri kendinize tekrarlayın.

Eleştirmeninizi silahsızlandırın!

Olumsuz düşünce zincirinizi kırmak eleştirmeninize en büyük darbeyi indirecektir:

  • Genelleme yapmaktan vazgeçin. Hepsi, her zaman, hiçbir, asla gibi kelimelerden dilinizi arındırın.
  • Kendiniz için aşağılayıcı etiketlerden vazgeçin. “Salakça davrandım” ifadenizi “Sorusu karşısında ne diyeceğimi bilemedim” gibi genel değil, sadece o duruma mahsus anlatımlara döndürün.
  • Olayların sadece olumsuz yanlarını görmeyi bırakın. Olumsuzlukları olumlularla dengeleyin. Hep reddedildiğinizi düşünüyorsanız, sevgi ve kabul gördüğünüz zamanları size anımsatacak bir liste oluşturun. Başarısızlık ve yenilgilerinize takıntılıysanız, kendinize başarılarınızı anımsatarak bu takıntılara karşı çıkın.
  • Yaşamı beyaz ya da siyah görmek yerine, gri rengin belirli tonlarını farkedin. İki kutuplu düşünceyi çürütmek için yüzde sistemini kullanın. “Hazırladığım yemek felaket değildi, yemekler %50, salata %80, tatlı %40 oranında iyiydi.”, “Partim tümüyle sıkıcı değildi, konukların %40’ı eğlendi.” gibi.
  • Devamlı özür dilemekten vazgeçin. Özür dilemek kendini suçlamanın göstergesidir.
  • Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın. Başkaları gibi olmak zorunda olmadığınızı kendinize hatırlatın. Herkesin farklı güçlü ve zayıf yanları olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
  • Kimse zihin okuyamaz! Başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüklerini bilmeniz olanaksız. Bu yüzden insanların davranışlarından kendinize göre anlamlar çıkarmaktan vazgeçin.
  • Duygularınızı bahane etmeyi bırakın. Aşk, nefret, öfke gibi tüm duygularınızın altında mutlaka düşünceler gizlidir. Ve o düşünceleri değiştirirseniz duygularınız da değişir.
Devamı »
 

Hakkımda

Reklam yazıp ürünler satma, markalar yaratma peşindeyken, dur biraz da başkaları için değil kendim için yazayım dedim. Maksat yazarken eğlenmek olduğuna göre seks ve ilişkiler hakkında yazmalıydım tabii. Böylece başladım yazılara... Yazarken gerçekten çok güldüm, güldükçe daha çok yazdım. Yazarken kendimi başta Elele olmak üzere dergi sayfalarının arasında buldum. İşte Elele ve diğer dergilere yazdığım yazılar burada. Benim yazarken eğlendiğim kadar siz de okurken eğlenirsiniz umarım:)
Blogger tarafından desteklenmektedir.

İzleyiciler

© 2010 Derin Mevzular Design by Dzignine
In Collaboration with Edde SandsPingLebanese Girls