Erkekleri Yatağa Atın

22 Ağustos 2011 Pazartesi

Zaman değişti, evde koca bekleyen, seksle kocası sayesinde tanışan kadınların dönemi bizden çok gerilerde kaldı. Artık kadınlar hayatın her alanında erkek gibi yaşıyorlar. Erkekler kadar başarılılar, erkekler kadar çok para kazanıyorlar, erkekler kadar ne istediklerini biliyorlar. O zaman neden konu sekse gelince her istedikleri erkeği elde edemesinler?

“Hiçbir erkek bir kadının aldatıcılığıyla başa çıkacak güce sahip değildir.” diyor
Navarre’li Marguarite. Biz de birbirinden farklı özellikleriyle erkeklerin başını döndüren 4 kadını sizin için seçtik ve “Baştan Çıkarma Sanatı” kitabının yazarı Robert Greene’in tavsiyeleri doğrultusunda size dilediğiniz erkeği baştan çıkarmak ve yatağa atmak için aldatıcılığınızı nasıl kullanacağınıza dair bir rehber hazırladık.

İÇİNİZDE GİZLİ MARILYN MONROE’YU ORTAYA ÇIKARIN!

Marilyn Monroe ilk gençlik yıllarından itibaren erkeklerin üzerindeki gücünü keşfetmeye başlamıştı. “Onların beni öpmek, bana sarılmak istemesinin suçu bendeymiş. Bazıları, onlara tutku dolu gözlerle baktığımı söyledi. Bazıları ise sesimin kendilerini baştan çıkardığını söyledi. Bir kısmı ise onları yere yatıran titreşimler yaydığımı iddia etti.” günlüğüne yazdığı erkeklerle ilgili itiraflardan sadece biriydi.

- Hem arzulu bir kadın hem de masum bir kız çocuğu olun. Marilyn Monroe’nun sanki benliğinin bir bölümü cinsellik çığlıkları atarken geri kalanı bunun farkında değilmiş gibi saf ve utangaçtı ve bu çelişki tüm erkeklerin başını döndürüyordu. Unutmayın, bir kadının hem korunmaya muhtaç hem de cinsel açıdan heyecan verici görünmesi erkeklerin en büyük fantezisidir.

- Sesinizi Marilyn Monroe gibi kullanın. Marilyn Monroe ses tonunu küçük bir kız ile vamp bir kadın seslerinin karışımına kadar alçaltıyordu. Siz de sesinizin kontrolünü ele alın ve yüksek sesle konuşmayı bir kenara bırakın.

- Hareketlerinizi şehvet yönlendirsin. Marilyn Monroe her oynadığı sahnede seksi düşünüyormuş, şehvetin pençesine kapılmış gibi cinsel titreşimler yayıyordu. Sevilmek ve arzulanmak isteği davranışlarınıza ayrı bir çekicilik katar, ama bu etkiyi yaratırken masumiyeti de ön planda tutun.

TANRIÇA AFRODİT OLABİLİRSİNİZ!

Afrodit, cinsel yönü çok gelişmiş, inanılmaz derecede özgüvenli, bitmek bilmeyen zevkler ve biraz da tehlike sunan kadınların en ünlüsüdür. Bu yüzden bu efsanevi kadın diğer tüm kadınlar için iyi bir örnek olacaktır.

- Tehlikeyi çağrıştırın. Günümüz dünyası erkekler için daha az macera içeriyor. O yüzden erkeklere genlerinde ihtiyaç duydukları tehlikeyi sunun. Dengesiz olun, açık olmayın. Bu hem onları heyecanlandıracak hem de içinizi okuyup zayıf yönlerinizi görmelerini engelleyecektir.

- Güvendiğiniz fiziksel özelliklerinizi kullanın. Her kadın fiziksel özelliklerini ön plana çıkaracak kadar kadınsı ve özgüvenli değildir. Giysileriniz cinsellik çığlıkları atmasın, ama vücudunuzun güvendiğiniz ve karşınızdakinin hayal gücünü harekete geçirecek bir bölümünü sergileyin.

- Afrodit gibi gözlerinizle konuşun. İşin anahtarı bakışların kısa ve delici olması ve ardından başka yöne çevrilmesidir. Gözleriniz arzunuzu anlatırken yüz ifadeniz sakin olmalı. Gülümsemeyin, gülümsemek yarattığınız etkiyi yok eder.

CLEOPATRA GİBİ HER KARŞINIZA ÇIKANI DİZE GETİRİN!

Romalı yazar Dio Cassius “Cleopatra kişiliği ve konuşmasıyla en soğuk ve  en kararlı düşmanını bile baştan çıkarabilirdi. Sezar da onu gördüğü ve sesini duyduğu anda büyülenmişti.” diyor.

- Ondan üstün olduğunuzu düşündürün. Cleopatra Sezar’la sohbetlerinde soyundan geldiğini iddia ettiği Büyük İskender’den söz ederdi. Bu da Sezar’ın kendini daha aşağıda hissetmesine ve erkekliğini kanıtlama konusunda hırslanmasına neden olurdu. Siz de onun kendini eksik hissetmesine yol açacak konuları açın.

- Yaşamının aslında ne kadar sıkıcı olduğunu ona gösterin. Cleopatra Marcus Antonius’u tavlamak için ise onu Mısır’da ziyafetlerle karşıladı, türlü eğlenceler sundu ve Mısır yaşamının Roma yaşamından en azından eğlence konusunda daha üstün olduğunu ona sergiledi. Siz de değişimi, rutinin dışına çıkılmasını temsil edin. Ona yaşamının sıkıcı ve ilginç olmadığını düşündürün.

JOSEPHINE GİBİ BİR NAPELEON FETHEDEBİLİRSİNİZ!

Napeleon, karısı Josephine’i o kadar çok seviyordu ki İtalya’da savaştayken ona pek de sık mektup yazmayan Josephine’in yanına dönebilmek için savaşı erken bitirmeyi bile göze almıştı. Napeleon adeta Josephine için yaşıyordu.

- Kolay teslim olmayın. Josephine önce bakışları ve davranışlarıyla Napeleon’u kendine çekti, istediği etkiyi yaratınca da kendini geri çekerek  Napeleon’un peşinden gelmesini sağladı. Siz de kontrolü ona vermeyin, ilgisini yitireceğinden korkarak ipleri ona kaptırmayın.

- Kıskançlık yaratın. Josephine’in bir aşığı olduğu dedikoduları Napeleon’u Josephine konusunda daha da hırslandırıyordu. Siz de üçüncü kişilere ilgi gösterin, kurbanınıza belki de onunla sandığı kadar ilgilenmediğiniz sinyalini gönderin.

- Aklınızdan neler geçtiğini belli etmeyin. Josephine Napeleon’a gözünü çok önceden dikmişti. Ama neyin peşinde olduğunu hiç hissettirmedi. Siz de dolaylı yaklaşın, tehdit edici görünmeyin, bırakın siz ağlarınızı ustalıkla örerken o sizi tavladığını sansın.

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Hakkımda

Reklam yazıp ürünler satma, markalar yaratma peşindeyken, dur biraz da başkaları için değil kendim için yazayım dedim. Maksat yazarken eğlenmek olduğuna göre seks ve ilişkiler hakkında yazmalıydım tabii. Böylece başladım yazılara... Yazarken gerçekten çok güldüm, güldükçe daha çok yazdım. Yazarken kendimi başta Elele olmak üzere dergi sayfalarının arasında buldum. İşte Elele ve diğer dergilere yazdığım yazılar burada. Benim yazarken eğlendiğim kadar siz de okurken eğlenirsiniz umarım:)
Blogger tarafından desteklenmektedir.

İzleyiciler

© 2010 Derin Mevzular Design by Dzignine
In Collaboration with Edde SandsPingLebanese Girls