Gör, Duy, Dokun, Sev!

21 Ağustos 2011 Pazar

Bir ilişkinin içinde olunca karşı tarafı tanıdığımızı sanıyoruz. Bu yüzden de davranışlarının nedenlerini anlamaya çalışmak yerine, kendi algılarımızla onu yargılıyoruz. Ama acaba gerçekten onunla algı sistemlerimiz aynı mı çalışıyor?

Görsel, işitsel ve dokunsal... Tüm insanlar bu 3 algı sistemini bir arada kullanıyor olsa da, aralarından bir tanesi daha çok ön plana çıkıyor ve kişi yaşamı ona göre algılıyor. NLP & Yaşam Koçu Nurşen Kaya, bunu bir örnekle açıklıyor: “Sevgiliniz her akşam sizin yanınızda oturmak yerine karşınızdaki kanepede oturup televizyon izliyor diye sizi sevmediğini düşünüyor olabilirsiniz. Ama belki siz dokunsal algı sistemine sahipken o işitsel algı sistemine sahip ve size olan sevgisini dokunarak değil, söyledikleriyle göstermeyi tercih ediyor.”

“İlişki yaşadığımız kişinin birincil olarak hangi algı sistemini kullandığını bilirsek onun davranışlarını daha doğru yorumlar ve ona da o şekilde davranabiliriz.” diye devam eden Nurşen Kaya, başarılı ilişkide en önemli noktaya dikkat çekiyor: Birbirini tanımak ve neyi niçin yaptığını anlamak.

Mini Test: Hangi algı sistemini daha çok kullanıyorsunuz?
NLP & Yaşam Koçu Nurşen Kaya tarafından hazırlanmıştır.

1-  Bir toplantıda sizi etkileyen biriyle tanıştınız. Onu düşündüğününüzde önce;
a-  Yüzünü, giyim kuşamını ve fiziğini hatırlarım.
b-  Söylediği sözleri hatırlarım.
c-  Tokalaşma anında bıraktığı hissiyatı hatırlarım.

2-  Bir adres tarifine ihtiyacınız var. Tarifin ne şekilde yapılmasını istersiniz?
a-  Bir kağıda çizilerek yapılmasını.
b-  Belirli binaları ve noktaları referans vererek yapılmasını.
c-  Farketmez, yön duyguma güvenirim ve hislerimle hareket ederim.

   3- Herhangi bir noktada karar verirken;
a-Olası sonuçları gözümde canlandırmaya çalışırım.
b-O konuyla ilgili olabilecek yorumları duymaya çalışırım.
      c-İçimden gelen dürtülere göre karar veririm.

   4- Hoşlanmadığım birinin,
a-Yüzünü görmekten rahatsız olurum.
b-Sesini duymaktan rahatsız olurum.
c-Yakınımda olmasından rahatsızlık hissederim.

5-  Yeni bir araba alırken,
a-  Önce görüntüsüne önem veririm.
b-  Motorun sesi ve ne kadar hız yaptığı önemlidir.
c-  Önce içindeki konfor, rahatlık ve yumuşaklığı gibi detaylara bakarım.

Sonuçlar:
A’lar fazlaysa: Görsel algı sistemini daha çok kullanıyorsunuz. Yani çevrenizi görerek algılıyor ve kararlarınızı gördüklerinize göre veriyorsunuz.
B’ler fazlaysa: İşitsel algı sistemini daha çok kullanıyorsunuz. Yani bilgiyi dinleyerek depoluyor ve kararlarınızı dinlediklerinize göre veriyorsunuz.
C’ler fazlaysa: Dokunsal (kinestetik) algı sistemini daha fazla kullanıyorsunuz. Olayları dokunarak algılıyor ve yorumluyorsunuz.

Karar verirken sadece mantığınızı dinlediğinizi mi sanıyorsunuz?

Araştırmalar gösteriyor ki bir karar verirken bizi etkileyen 4 temel unsur var:
Göze hitap ettiği için - %40
Kulağa hitap ettiği için - %10
Duygulara hitap ettiği için - %40
Akla hitap ettiği için (mantıksal) - %10

Algı sistemlerini geliştirme yolları
Sevgilinizle farklı algı sistemlerini kullanıyorsunuz diye endişelenmeyin. İstediğiniz algı sistemini yaşamınızda daha ön plana çıkarmak için işte size birkaç ipucu.

Görsel algıyı geliştirmek için:
Bir manzaraya dikkatle 10 saniye boyunca bakın. Daha sonra manzarada gördüklerinizi not edin. 2 saat sonra aynı görüntüye tekrar bakın. Önceki manzara ile arasındaki farkları bulmaya çalışın. Yeni bir şey eklenmiş mi manzaraya? Bir şeyin şekli değişmiş mi? Bir şeyin rengi değişmiş mi?

İşitsel algıyı geliştirmek için:
Dışarı çıkın. Birbirinden farklı kaynaklardan gelen kaç çeşit ses ayırt edebiliyorsunuz. Mesela; araba sesi, kuş sesi, motor sesi v.b. Bu çalışmayı bir de gözleri kapalı yapın. Bakalım gözlerinizi kapatınca hassasiyetinizde bir artış oluyor mu?

Dokunsal algıyı geliştirmek için:
Birçok farklı eşyanın olduğu masanızın başına geçin. Gözlerinizi kapayın, masadan rastgele bir eşya seçin, sadece dokunarak, ne olduğunu anlamaya çalışın. Diğer elinize de başka bir obje alın, aralarındaki ısı farkını hissetme

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Hakkımda

Reklam yazıp ürünler satma, markalar yaratma peşindeyken, dur biraz da başkaları için değil kendim için yazayım dedim. Maksat yazarken eğlenmek olduğuna göre seks ve ilişkiler hakkında yazmalıydım tabii. Böylece başladım yazılara... Yazarken gerçekten çok güldüm, güldükçe daha çok yazdım. Yazarken kendimi başta Elele olmak üzere dergi sayfalarının arasında buldum. İşte Elele ve diğer dergilere yazdığım yazılar burada. Benim yazarken eğlendiğim kadar siz de okurken eğlenirsiniz umarım:)
Blogger tarafından desteklenmektedir.

İzleyiciler

© 2010 Derin Mevzular Design by Dzignine
In Collaboration with Edde SandsPingLebanese Girls