Selülitsavar Değil Selülitsever Ol!

20 Ağustos 2011 Cumartesi
Her bahar, her yaz aynı kabusu görmeye başlıyoruz. Havalar ısınacak, bikiniler giyilecek ve bu selülitler nasıl saklanacak? Peki kim demiş selülit bu kadar korkulacak bir şeydir diye? İşte selülitsavar değil selülitsever sevgili yaratmanın yolları!
1.  SELÜLİT BİR HASTALIK DEĞİLDİR.
Her ne kadar bazı tıp uzmanları televizyonlara, dergilere çıkıp selüliti çağın vebası yerine koyup saatler süren yorumlar yapsalar da aslında selülit hastalık olarak nitelendirilemez.
Selülit bir dolaşım bozukluğu ve sadece sanal bir sorun. Tamamen kozmetik sektörünün yarattığı bir güzellik silahı. Tabii kozmetik sektörünün açtığı yolda magazin sektörü de tam gaz ilerlemekte. Bir düşünün selülit diye bir kavram olmasa, magazin dergileri sayfalarını neyle dolduracaklar, “güzelliğini selülitleri gölgede bıraktı.” tarzı haberler yapmayınca ne yapacaklar? Ama magazinciler bir türlü kabul etmek istemese ve her bikinili gördükleri ünlü de yeni bir şok geçirse de itiraf ediyoruz, selülit az veya çok tüm kadınlarda var.
2.  ONLAR SELÜLİT DEĞİL GAMZE!
Bundan sadece birkaç yüzyıl önce kadınların etli butlu olması tercih edilirmiş. Zayıf kadına fakir, hastalıklı gözüyle bakılırmış. Bugün ise hepimizin bildiği gibi ne kadar zayıfsanız, o kadar güzelsiniz.
Yine aynı şekilde eskiden beyaz tenli olmak zenginlik göstergesiymiş. Çünkü bronzlaşanlar tarlada çalışan işçi kadınlar olurmuş. Ama bugün bronz olmak çekici ve güzel olmanın en önemli şartlarından biri olarak görülüyor.
Demek ki zamanla beğeniler ve zevkler değişiyor. Demek ki yakında bir gün selülit de moda olacak. Hatta o portakal kabukları selülit değil, gamze diye adlandırılacak. Ve tabii selülitsiz olan kadınlar selülit sahibi olmak için uğraşacak.
3.  KADIN GİBİ KADIN İSTİYORSANIZ SELÜLİTE RAZI OLACAKSINIZ.
Erkekler son zamanlarda kadınların erkekleşmesinden şikayet edip duruyor. Kadınların iş hayatındaki başarısını, ilişkilerindeki özgürlük anlayışını kıskanıp “erkek gibi kadın istemiyoruz” diye ayaklanıyor. Peki kadın gibi kadın olmanın en önemli kanıtlarından birinin selülit olduğunu söylersek?
Selülitin erkeklerde değil de kadınlarda görülmesinin nedeni de işte bu. Çünkü erkeklik hormonu selülitin oluşmasını engelliyor. Kadınlık hormonu olan östrojen ise tam tersine selülite neden oluyor. Yani erkeklere bir tavsiye; eğer çevrelerinde hiç selülitsiz bir kadın varsa bilsinler ki kadınlık hormonundan pek nasibini almamış, erkek gibi bir kadınla karşı karşıyalar.
SELÜLİT ARTTIRMA YOLLARI
Tüm bu okuduklarınızdan sonra sevgilinizle beraber selülitsever bir çifte  dönüştüyseniz işte size daha da çok selülit sahibi olmanız için bir yol haritası:
·      Hareket etmeyin. Selülit düşmanı spordan uzak durun. Hatta hareketlerinizi bile minimuma indirin. Yürüyen merdiven kullanın, asansörden şaşmayın. Bol bol yatın, kıpırdamayın.
·      Kolayı ve kahveyi elinizden düşürmeyin. Güne kahveyle başlayın. Sonra kolayla devam edin. Sonra bir kahve daha ve sonra bir kola daha... Ta ki gece yatağa yatana kadar.
·      Sakın su içmeyin. Aman Allah korusun, su içersiniz, sonra dolaşımınız düzelir, o güzelim selülitleriniz gidiverir. Susadınız mı, o zaman kola için.
·      Uzakdoğu felsefelerine göre selülitin nedeni biriktirilmiş öfke ve kendini cezalandırma isteği. Yani selülitlerinizi çoğaltmak için sizin yapmanız gereken sık sık öfkelenmek ve kinci biri olarak bu öfkeyi unutup gitmemek, içinizde biriktirmek.
·      Kilo alın. Her ne kadar selülitin direkt olarak kiloyla bağlantısı olmasa ve zayıf kızlarda da selülit görülse de ne kadar kilolu olursanız selüliti o kadar iyi taşırsınız, çünkü selülite kendisini gösterebileceği daha geniş bir alan sunarsınız.
·      Tuz tüketimini arttırın. Selülitin en iyi dostlarından bir diğeri de tuz elbette. O yüzden siz de her yemeğinize tadına bile bakmadan tuz ekin, ekin, ekin.
·      Kepek ekmeği yerine beyaz ekmek, tatlandırıcı yerine şeker, haşlama yerine kızartma, zeytinyağı yerine margarin, meyve yerine çikolata, beyaz et yerine kırmızı eti sofranızdan eksik etmeyin.
SELÜLİT VE ERKEKLER
·      Erkek arkadaşınız sizin selülitlerinize laf ediyorsa siz de onu kıllarıyla dalga geçerek kıl edin. Sizin selülitleriniz en azından yerinde duruyor, çevreyi kirletmiyor. Onun kılları geçtiği her yere dökülüyor, delikleri tıkıyor hatta yemeklerden çıkıyor. İğrenç değil mi?
·      Sizi selülitsiz sanacak bir sevgili istiyorsanız. Astigmatı olan erkekleri tercih edin. Ve onun önünde soyunmadan önce gözlüklerini veya lenslerini mutlaka çıkarmasını sağlayın. Ondan sonra bırakın sizi portakal değil elma olarak görsün.
·      Sevgiliniz veya eşiniz selülitinize laf etme gafletinde bulunduğu anda selülitli olduğunuzu kabul edin ve tedavisi için ondan maddi destek isteyin. Bakalım güzellik merkezinin faturasını görünce hala selülit düşmanı olabilecek mi, yoksa “sen böyle de güzelsin” moduna mı transfer olacak?
SELÜLİTZEDELER ANLATIYOR
“Yeni aldığım iç çamaşırlarıyla öküz sevgilime striptiz yapmaya karar verdim. Salona gittim, karşısına geçtim ve başladım dans etmeye. Onun tepkisi ise “çek şu selülitlerini de maçı izleyeyim” oldu.
Burcu D. Öğretim Görevlisi
“Sevgilimin selülitlerime yorumu şöyle oldu: ‘Ben 4x4 değilim, şu engebeli arazilerden yoruldum, düz bir ova istiyorum.’ Ütüyle ütüleyince düzelecek kadar basit bir şey sanıyor galiba kendisi selüliti.”
Alev K. İnsan Kaynakları Uzmanı
“Sonunda selülitlerime laf eden kendini bilmez bir erkeğe nasıl cevap vereceğimi buldum: ‘Türk lokumu dediğin portakallı olur. Ama tabii öküz lokumdan ne anlar.’”
Defne C. Tur Operatörü
“Eşimin önünde giyinirken eşim sordu, ‘Senin bacaklarının arkasındaki pütürükler ne?’ diye. Cevabım tabii ki hazırdı. ‘Sürdüğüm krem alerji yaptı canım’ dedim. Hiç şüphelenmedi. Eh tabii özenle magazin programlarından, selülit haberlerinden uzak tutulan kocanın hali br başka oluyor.”
Özge Ö. Satın Alma Sorumlusu

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Hakkımda

Reklam yazıp ürünler satma, markalar yaratma peşindeyken, dur biraz da başkaları için değil kendim için yazayım dedim. Maksat yazarken eğlenmek olduğuna göre seks ve ilişkiler hakkında yazmalıydım tabii. Böylece başladım yazılara... Yazarken gerçekten çok güldüm, güldükçe daha çok yazdım. Yazarken kendimi başta Elele olmak üzere dergi sayfalarının arasında buldum. İşte Elele ve diğer dergilere yazdığım yazılar burada. Benim yazarken eğlendiğim kadar siz de okurken eğlenirsiniz umarım:)
Blogger tarafından desteklenmektedir.

İzleyiciler

© 2010 Derin Mevzular Design by Dzignine
In Collaboration with Edde SandsPingLebanese Girls